Yeni yılı karşıladığımızdan buyana, yeni bir tarif paylaÅŸamadım maalesef. Denenmek için sırada bekleyen bir çok tarif var oysa ki. Ocak ayı, seneyi nasıl geçirmek istediÄŸimize dair planların yapıldığı, ajandalara ‘mutlaka yapılması gerekenler’ baÅŸlığı altında bir çok maddenin sıralandığı bir aydır; öyle deÄŸil mi?
Yapılması gerekenler, istenenler, hayal edilenler…
Tam 16 gün oldu yeni yıla gireli; ancak söylediÄŸimin aksine bir tek not düşmedim bu sefer kendim için. Ne baÅŸlayıp baÅŸlayıp türlü nedenlerle devam edemediÄŸim spor aktivitelerim, ne pasta çalışmalarımla ilgili yurtdışında bir kursa gitme planlarım, ne de ‘artık Zeynep’e bir kardeÅŸ gerek’ planları… Sanırım bu seneyi plansız programsız içimden geldiÄŸi gibi zamanın ve kaderin beni sürüklediÄŸi gibi yaÅŸamak istiyorum ben. ‘Kul kurar, kader gülermiÅŸ…’ demiyor muydu ÅŸarkı?
BloÄŸumda tarifler ve gezi yazıları dışında paylaşımım olmamıştı ÅŸu ana dek. Ama belkide bu hislerime bir tanık istedim içten içe. Sessiz tanıklar… Belki bir tarif için uÄŸrayıp bu satırları okuduÄŸunda benimle aynı hisleri paylaÅŸacak sessiz tanıklar.
Yeni sene planladığımız ya da planlamadığımız güzel süprizler getirir umarım bu satırları okuyan herkese…